Kalın Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Yaşam Minerali Magnezyum Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Yaşam Minerali Magnezyum Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Basin Bülteni Basin Bülteni - - 4 dk okuma süresi

Magnezyum her yaş grubunda önemli

Magnezyumun vücuttaki her mekanizmaya dokunduğunu ve her yaş grubunda önemli olduğunu belirten Dr. Elif Pahsa, “Dünya Sağlık Örgütü erkeklerde 400 mg, kadınlarda ise 310 mg günlük alım öneriyor. Ancak Avrupa toplumlarında erkeklerin %70’i kadınların ise yaklaşık %80’i bu minerali eksik alıyor. Oysa ki magnezyum bizim için olmazsa olmaz bir mineraldir. Çünkü Magnezyum, vücuttaki 600’den fazla enzim sisteminin düzgün çalışması için gereklidir. Magnezyum kasların primer rahatlatıcısıdır. Kalsiyumla ters olarak çalışır. Kaslarda rahatlama ve relaksasyon sağlar. Böylece normal kas fonksiyonuna katkıda bulunur. ATP yani enerji üretiminde görevli enzimlerin çalışması için de magnezyum gereklidir. Normal enerji oluşum metabolizmasına katkıda bulunur. Yorgunluk ve bitkinliğin azalmasında etkilidir. Sinir sisteminde bulunan NMDA reseptörlerini bloke ederek ağrı duyusunun oluşmasını engeller. Sinir sisteminin normal işleyişine katkıda bulunur. Beyinde anksiyolitik ve sedatif etki yaparak mental rahatlama sağlar. Normal psikolojik fonksiyona katkıda bulunur. Uyku kalitesini artırır. Yaygın ağrılar yanında yorgunluk, anksiyete, hafıza güçlüğü, uyku problemleri, baş ağrısı gibi durumların da eşlik ettiği Fibromiyalji sendromunda etkili bir destektir.

“Kan testi buzdağının görünen kısmı” 

Toplumda magnezyum takviyesi hakkında kafa karışıklığı olduğuna dikkat çeken Elif Pahsa, “Yapılan testler sonucunda kan değerleri normal çıktığı için pek çoğumuz magnezyum takviyesi kullanmaktan çekinebiliyor. Burada çok önemli bir nokta var, vücuttaki magnezyumun sadece binde üçü kanda bulunuyor. Bu şu demek, kan değerleri buzdağının görünen kısmı, bu normal olsa bile vücudun diğer dokularında, kaslarda, kemiklerde magnezyum eksiği olabilir ve biz bunu kan testiyle baktığımızda kaçırabiliriz. Bu nedenle hücre içi magnezyum ölçüm yöntemleri ile değerlendirmek daha fikir verici olabilir. Beslenme ile tamamlanamayan hücre içi magnezyum düzeyi kullanılan magnezyum destekleri ile artırılabilir. Magnezyumun eksikliği durumunda iyi düzeyde emilimi olan, hücre zarından kolayca geçen ve hücre içi magnezyum düzeylerini etkili bir şekilde artıran organik magnezyum vektörleri tercih edilmelidir.

Magnezyumun tek kaynağı son 20-30 yılda verimsizleşen topraklarımız 

Bu durumun aslında verimsizleşen topraklar, toprağın dinlendirilmeden tekrar tekrar ekimi, kullanılmakta olan potasyumdan zengin kimyasal gübrelerin bir sonucu olarak karşımıza çıktığını belirten Elif Pahsa, magnezyumun tek kaynağının toprak olduğunu ve geçtiğimiz 20-30 senede toprağın fakirleştiğini düşünürsek, vücuttaki magnezyum eksiğini yerine koymak için en etkili yolun takviye kullanmak olduğunun altını çizdi. Pahsa, magnezyum eksikliğinde görülen belirtileri ise şöyle sıraladı: “Peki birçok faydası bulunan bu yaşam mineralini yeteri kadar alamadığımız durumlarda neler oluyor? Magnezyum eksikliği yaşayanlarda hangi şikayetler görülüyor? Magnezyum temel olarak kas, kemik ve beyinde çok etkili. Bu nedenle bu mineralin eksikliğinde bu dokulara ait şikayetler görüyoruz. Kas krampları, kas ağrıları ve yorgun uyanma gibi sorunlar magnezyum eksikliğine bağlı olabilir. Magnezyum eksikliğinde D vitamini işini tam olarak yapamayacağından, kalsiyum kemiklere işlenemez ve bu nedenle kemik erimesi de görülebilir.”

İlgili Yazılar