Kalın Haber

Sessizliğin nedeni cürüm ortaklığı
  1. Anasayfa
  2. »
  3. Siyaset
  4. »
  5. Sessizliğin nedeni cürüm ortaklığı

Sessizliğin nedeni cürüm ortaklığı

- - 7 dk okuma süresi

AKP döneminde, yolsuzluk başta olmak üzere birçok suç dosyası yanıtsız kaldı. Bu sürece ortak olan siyasi aktörler ise eski defterleri tam olarak açmadan sadece sopanın ucunu göstermekle yetiniyor.

Sessizliğin nedeni cürüm ortaklığı

Zilan AKAY

AKP’nin 19 yıllık iktidarı boyunca sayısız yolsuzluk, suiistimal ve suç dosyası oluştu. Bazıları yargı önüne taşınsa da iktidarın verdiği güçle birçoğu sümen altı edildi. Son günlerde eski defterler tekrar açılmaya başlandı. Tüm bu süreci ortak yaşayanlar ya aba altından sopa göstermek ya da geçmişini unutturmak için “biz neler yaşadık neler” moduna geçtiler. Ama bu isimler ne hikmetse bugüne kadar fragman bile sayılamayacak gösterim yaptı.

Tüm ülkeyi ilgilendiren onlarca önemli konu hakkında ulu orta yapılan konuşmalar birer magazin konusu olmaktan öteye gidemedi. Yozlaşan, çürüyen iktidarın paçalarından pislik akarken bugün karşı cepheye geçenler bile bir anlamda mafya yemini etmiş gibi susmayı tercih ediyor. Yüce Divan ve mahkeme konusu olması gereken sorular ise yanıtsız, orta yerde duruyor.

BAYRAKTAR FİTİLİ ATEŞLEDİ

Türkiye’nin en büyük yolsuzluk ve rüşvet ağının ortaya döküldüğü 17-25 Aralık soruşturması sırasında istifa eden eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bugünlerin gözde ismi. Bayraktar’ın “Dosyamda ne varsa, hem tapeler hem teknik takip doğrudur” açıklaması heyecan yarattı. Birçok yerden “savcılar göreve” sesleri yükseldi. Ama en ilginç çıkışlardan biri aynı günlerde bakanlık koltuğunda oturan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan geldi. Babacan “Bu işler şöyle, yanlış bir yola girdi mi siyasette geriye dönüş çok zor oluyor. Gittikçe batıyorsunuz, çıkamıyorsunuz. Daha sonra iş hukuki değerlendirmeden yavaş yavaş döndü siyasi bir değerlendirmeye ve bir siyasi hesap başladı. Ve o malum arkadaşlar sağı solu tehdit ettiler. Yakarız da yıkarız da… Ve iş döndü dolaştı hukuki mecradan çıktı bir siyasi hatta düştü” derken yine hiçbir şey söylemedi. İşlenen suç neydi, kimler vardı, kendisi ne kadarına tanıklık etmişti hiçbiri yok.

Babacan değerlendirmesinde ‘sağı solu tehdit ettiler’ diye bir cümle de kurdu. Kimi ne için tehdit ettiler. Ve bu tehdit başarılı oldu mu? Bu sorunun da yanıtı ortada yok.

Ancak Babacan’ın açıklamaları AKP’nin yozlaşmış düzenini gün yüzüne çıkaran ilk çıkış değil. İktidara beraber yürüyen, aynı gemiden isimlerin geçmişe dönük itiraflarını daha önce de gördük. Hiçbir hukuki yaptırım uygulanmayan, unutturmaya çalıştıkları açıklamaların bazıları şunlar:

Bülent Arınç: 2015 yılında, dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e ithafen, “Ankara’yı paralel yapıya parsel parsel sattı” ifadelerini kullanmıştı.

sessizligin-nedeni-curum-ortakligi-917687-1.

Ahmet Davutoğlu: Davutoğlu 10 Ekim Katliamı’nın ardından katıldığı bir yayında AKP’den ayrılıp kendi partisini kurunca o döneme ilişkin “2015 Haziran-Kasım’ı arasında olanları açıklasam kimsenin birbirinin yüzüne bakacak hali kalmaz” ifadelerini kullanmıştı. Davutoğlu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarına da değinerek şunları söylemişti: “Devletin itibarını yerle bir ettiler. Devleti 3-5 çeteye, 3-5 yolsuza peşkeş çektiler.”

sessizligin-nedeni-curum-ortakligi-917688-1.

Süleyman Soylu: İçişleri Bakanı Soylu, Sedat Peker’in kendisine yönelik iddiaları sonrası katıldığı bir TV programında, “Keklemişler, ben ne yapayım. Kim keklemiş ise hesabını ondan sorsun, ayda 10 bin dolar hangi siyasetçiye gönderiyorsa ondan sorsun” açıklamasını yapmıştı.

sessizligin-nedeni-curum-ortakligi-917689-1.

Mehmet Ağar: Eski İçişleri Bakanı Ağar, ölümünden sorumlu tutulduğu Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu ile arasında geçen diyalog şöyleydi: “Öyle bir iş ki, bir duvar gibi… Bir tuğla çekersek duvar yıkılır” dedi. Ben de kendisine “Çekin o zaman” dedim. “Çekemem” dedi. “Çekin, kenara çekilin” dedim. “Yapamam” dedi. “O zaman, çekerler, altında kalırsınız” dediğimde de yüzünde “Bu imkânsız bir şey. Bunu yapmaya kimsenin gücü yetmez.”

sessizligin-nedeni-curum-ortakligi-917690-1.

Selçuk Özdağ: Eski AKP’li Selçuk Özdağ, şimdilerde Gelecek Partisi’nde Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. 17-25 Aralık soruşturmasını değerlendiren Özdağ, “Bağımsız, tarafsız yargı olsa inanın yolsuzluk yapanlardan, rüşvet alanlardan, malının hesabını veremeyenlerle cezaevleri dolup taşar, diğer vatandaşlara cezaevlerinde yatacak yer kalmaz” ifadelerini kullanmıştı.

sessizligin-nedeni-curum-ortakligi-917691-1.

Kemal Albayrak: Eski AKP’li milletvekili Kemal Albayrak ise Erdoğan Bayraktar’ın açıklamalarını değerlendirerek, “Buradan anladığım şu ki, ileride göreceğiz, bu partide görev alanların ve o yönetimde görev alanların yüzde 80’i hatta yüzde 90’ı ileride itirafçı olacak. Çünkü itirafçılık başladı.”

sessizligin-nedeni-curum-ortakligi-917692-1.

Neden BirGün?

Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.

Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.

Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün BirGün’e Abone Ol.

BirGün; seninle güçlü, seninle özgür!

BirGün’e Destek Ol

İlgili Yazılar