Oxford Üniversitesi’nden bilim insanları, Dünya’nın suyunun kökenine dair çığır açan bir keşfe imza attı. Yaygın inanışın aksine, Dünya’nın suyunun asteroid çarpmalarıyla değil, gezegenin oluşumunda kullanılan malzemelerde bulunan hidrojenle oluştuğu ortaya çıktı. Enstatit Kondrit ve Hidrojen İçeriği Araştırmacılar, Dünya’nın erken dönemindeki malzemelere benzeyen nadir bir meteorit türü olan enstatit kondriti inceledi. Analizler, meteoritin beklenenden çok daha…
Oxford Üniversitesi’nden bilim insanları, Dünya’nın suyunun kökenine dair çığır açan bir keşfe imza attı. Yaygın inanışın aksine, Dünya’nın suyunun asteroid çarpmalarıyla değil, gezegenin oluşumunda kullanılan malzemelerde bulunan hidrojenle oluştuğu ortaya çıktı.
Araştırmacılar, Dünya’nın erken dönemindeki malzemelere benzeyen nadir bir meteorit türü olan enstatit kondriti inceledi. Analizler, meteoritin beklenenden çok daha fazla hidrojen içerdiğini ortaya koydu. Özellikle meteoritin ince taneli matris kısmında, hidrojen miktarının diğer bölgelere kıyasla beş kat daha fazla olduğu görüldü.
Araştırmada, meteoritin kendi yapısından gelen hidrojenin dünyevi kirlenmeden kaynaklanmadığı doğrulandı. Bu bulgular, Dünya’nın suyunun oluşması için gerekli hidrojen rezervlerini zaten içeren malzemelerin gezegenin oluşumu sırasında mevcut olduğunu gösteriyor.
Oxford Üniversitesi Yer Bilimleri Bölümü’nden doktora öğrencisi Tom Barrett, araştırmanın Dünya’daki suyun yerli olduğunu desteklediğini belirtti. Doç. Dr. James Bryson ise, Dünya’nın suyunun doğal bir süreç olduğunu ve asteroid çarpmalarıyla ilişkili olmadığını vurguladı.
Araştırma, 16 Nisan’da Icarus dergisinde yayımlandı ve Dünya’nın suyunun kökenine ilişkin uzun süredir devam eden tartışmalara yeni bir bakış açısı getiriyor.
Reklam & İşbirliği: [email protected]